Formaldehit, şuanda Birleşik Krallık Kozmetik ürünler yönetmeliğinin Ek II’sinde (Yasaklanan Maddeler Listesinde) yer almaktadır. Daha önce formaldehit AB kozmetik ürünler yönetmeliğinde Ek III ve V’de yer almaktaydı fakat formaldehit, Kategori 1B kanserojen sınıflandırılmasında yer almasının ardından 2019 yılında Ek III ve V’den çıkarılmıştır. Eş zamanlı olarak yasaklı maddeler listesine eklenmiştir.
Ek V’ te izin verilen formaldehit salıcıları mevcuttur. Formaldehit salan maddeler:
- DMDM Hydantoin (CAS 6440-58-0, V/33)
- Imidazolidinyl Urea ( CAS 39236-46-9, V27)
- Polyoxymethylene Urea (CAS 68611-64-3 /9011-05-6)
- Sodium hydroxymethylglycinate (CAS 70161-44-3, V/51)
- Bronopol (CAS 52-51-7, V/21)
- Benzylhemiformal (CAS 14548-60-8, V/55)
- Methenamine (CAS 100-97-0, V/30)
- Glyoxal (CAS 107-22-2, III 194)
Bu nedenle, Ek V’in giriş kısmındaki 2.madde şu ifadeyi içermektedir. “Bu Ek’te yer alan maddeleri içeren ve formaldehit açığa çıkaran tüm bitmiş ürünler, bitmiş üründeki formaldehit konsontrasyonunun %0,05’i açtığı durumlarda formaldehit içeririr uyarısıyla etiketlenmelidir. Bu etiket, tüketicileri formaldehit salınımı yoluyla alerjiye neden olabilecek bir maddenin varlığı konusunda bilgilendirmek amacıyla 26 Mart 1986 tarihli 86/199/EEC sayılı Sekizinci Komisyon Direktifi tarafından uygulamaya konmuştur.
%0,05’in altındaki seviyelerde formaldehit maruziyetinin, formaldehit alerjisi olan kişilerde kontakt dermatite neden olabileceği, dolayısıyla Kozmetik Yönetmeliği Ek V’de listelenen formaldehit salgılayan maddelerin etiketlenmesine ilişkin yukarıda açıklanan hükümler sorgulanmıştır. Üyeler, formaldehit salan koruyucuların etiketlenmesine yönelik mevcut %0,05 eşiğinin tüketicileri korumak için yetersiz olduğu sonucuna vardı.
Üyeler, alerjik reaksiyona yol açmayan 10 ppm’ye(%0,001) kadar formaldehit salan koruyucuların etiketlenmesine yönelik bir eşiğin, izinli ürünler için kullanıldığında korumak için yeterli olacağı konusunda anlaştılar. Üyeler, böyle bir seviyenin, durulanan ürünlerde yeterince koruyucu olabileceğini belirttiler. 10 ppm’ye (%0,001) kadar olan bu eşik seviyesi, Hauksson ve diğerlerinin gerçekleştirdiği Tekrar Açık Uygulama Testine (ROAT)3 dayanmaktadır.