Hayat son hızıyla akmaya devam ediyor. Geçmişimizle olan bağlarımız, geleceğe yönelik hayallerimiz ve ideallerimiz derken andan uzaklaşıyoruz. Bir türlü olduğumuz gündeki olduğumuz ana konsantre olamıyoruz. Dahası, hızla geçen bu zaman kargaşasında kendimize, sağlığımıza ve görüntümüze yeterli özeni gösteremiyoruz. Evet, hayatın bizden beklentileri oldukça yüksek ama bizlerin de kendimizden ve yaşantımızdan beklentileri aynı oranda yüksek değil mi? Hele ki ortada yaş gibi bir kavram varken…
Hayal kırıklığı yaşamamak için şimdiden, içinde bulunduğun, bu yazıyı okuduğun şu küçücük andan itibaren harekete geçmemiz gerekmez mi? Gelin her geçen günle birlikte değişen görüntümüz için, aynalarla barışık kalabilmek için, her şeyden önce bize sunulan bu hayatı yaşayabilmek için ve en gerekli olan sağlığımız için anti-aging tedavi kavramına bir göz atalım.
Bakalım nereden geliyor bu popüler kelime ve aslında anlatmak istediği ne?
Engellenemez süreç: Yaşlanma
Anti-aging kelime anlamı olarak yaşlılığı önlemektir ki bu pek de mümkün değil. Çünkü yaşlılık önüne geçilemez bir süreç. Ancak anti-aging tedavi kavramı dendiğinde anlatılmak istenen, daha sağlıklı uzun bir yaşam sürebilmeyi sağlayabilmek ve sağlıkla yaşlanabilmektir. Bu da bir çeşit paket program ve bu nedenle de multi-disiplener bir yaklaşım olarak ele alınmalı. Yani, beslenmeden tutun da fiziksel aktiviteye, yeterli uykuya, dermatolojik bakıma ve estetik cerrahisine kadar içine alan, hatta tüm sağlığı ilgilendiren değerlerle desteklenmesi gereken bir sağlık paket programı.
Dikkat edilmesi gerekenler
Dikkat edilmesi gereken başlıklar şu şekilde: Doğru beslenme, sigara, egzersiz programları, güneşten korunma, vitaminler, antioksidanlar, hormon tedavisi, cilt bakımı, kimyasal soyma işlemleri (peelingler), cilt yenileyici lazerler, plastik ve rekontrüktif cerrahi yaklaşımlar.
Anti-oksidanlar ve hücre düzenleyiciler
Antioksidanlar ve hücre düzenleyici maddeler, kozmetik sektörünün en popüler konusu olan anti-aging yani yaşlanma karşıtı kozmetik preparatlarında kullanılan, cilt için oldukça fazla yararı olan temel aktiflerdir. Vitaminler, polifenoller ve flavonoidler en çok kullanılan anti oksidanlardır. Bu değerli maddeler dokulardaki serbest radikal konsantrasyonunu düşürerek kollajen yıkımını azaltırlar. Retinoller, peptidler ve büyüme faktörleri gibi hücre düzenleyiciler ise yaşlılıkla birlikte azalan kollajen üretimini arttırmada öncülük ederler. Yani antioksidanlar ve hücre düzenleyici aktifler, birbirlerini tamamlayıcı nitelikte, tam bir takım çalışması halinde cildi daha dinç, sağlıklı ve güzel kılmak için yardımcı ve destekleyici maddelerdir.
Kozmetik ürünlerin faydaları
İlerleyen teknoloji ve farmasötik taşıyıcı sistemlerin kozmetik formüllerinde kullanılmasıyla geliştirilen kozmetik ürünler anti-aging tedavi kapsamında cildin sağlığını koruyabilmesi açısından büyük destek sağlamaktar. Nemlendirici ve dolgunlaştırıcılar, antioksidanlar, hücre düzenleyiciler ve saymakla bitmeyecek daha birçok değerli aktif madde, yaşlanma karşıtı formülasyonların bileşimine katılarak zenginleştiriliyor.
Yaşlılıkla birlikte savunma mekanizması yavaşlayan cildimiz bu tür özel maddeleri içeren kozmetik preparatların desteğine ihtiyaç duyar hale geliyor. Bu sebeple karşı koyulamayan yaş alma süresince bizlere düşen; A’dan Z’ye sağlımızı ilgilendiren tüm unsurlara dikkat etmek, teknolojinin ve kozmetik dünyasının sunduğu desteklerden bilinçli bir şekilde faydalanmak…
Sağlıkla yarınlara ilerleyebilmek dileğiyle.