Ana Sayfa | Köşe Yazıları | Bir muhteşem güneş

Bir muhteşem güneş

YAZ GELİYOR, GÜNEŞ PARLIYOR, HAVA GÜZEL, AYAKLARIN DANS ETMEK İSTİYOR, AMA YİNE DE AKLININ BİR KENARINDA DURSUN : Cildin şu an alarm veriyor!

Yakın geçmişe kadar beyaz ten güzelliğin, estetiğin ve asaletin simgesi iken, 1920 li yılların başında o zamanın ünlü modacısı Coco Chanel’ in Fransa Riviera ‘sından yanık tenle dönüşü Bronz ten modasını da beraberinde getirmiş , o zamana kadar kadınlar kendilerini güneşe karşı korumak için rengarenk uzun elbiseler, şapkalar ve şemsiyeler ile gezerken, birden bronz ten sahibi olmak modanın olmazsa olmazları arasında yerini almış, etraf kendini cömertçe güneşe teslim eden ve ya her fırsatta solaryum salonlarına koşan kendilerine yaptıkları kötülüğün farkında olmayan güzel olmak adına koca bir yanlışı başlatan kadınlarla dolmuştur.

Ancak ; nasıl madalyonun iki yüzü varsa güneşin de yararları ve zararları vardır. 20. Yüzyılın özellikle ikinci yarısında güneş ile ilgili bilgi ve gözlerimizin artması, güneş ışınları hakkındaki yarar-zarar dengesini hassas bir noktaya getirmiştir. Bilinmelidir ki cildimizin güneş ile ilişkisi oldukça çelişkilidir. Çünkü güneş ışınları cildi erken yaşlandırmakla kalmıyor, bronzlaşmanın en ağır bedellerinden biri olan kanser türlerinin en ölümcülü, ‘malin melanomu’ tetikliyor. Bu yüzden cilt kanserinden korunmanın en önemli yollarından biri de güneşin etkilerinden korunabilmekten geçiyor.

BİR MUHTEŞEM GÜNEŞ !

Güneş dünyamıza ısı ve ışık dolayısıyla hayat veren kaynak olmakla birlikte, görülebilen (gün ışığı) ve görülemeyen ultraviyole ışınlarının da en büyük kaynağıdır. Güneşten yayılan ultraviyole ışınları UV A, UV B ve UV C olmak üzere 3 çeşittir. Bunlardan UV C ışınları, atmosferi geçemedikleri için yeryüzüne ulaşamıyor ve bizler günlük hayatımızda sadece UV A ve UV B ışınlarına maruz kalıyoruz.

Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşma şekli ve şiddeti coğrafi bölgelere, mevsimlere ve günün saatlerine göre farklılık göstermektedir. Coğrafi olarak; ekvatora yaklaştıkça, ilkbahar-yaz aylarında ve öğlen saatlerinde güneş ışınlarının şiddeti artmaktadır. Ayrıca yüksek rakımlarda güneş ışınlarının size ulaşmak için kat edeceği mesafe azalacağından şiddeti de daha fazla olmaktadır. Güneş ışınlarının önemli zararları, direkt olarak gökyüzünden gelen ışınlarla olmakla birlikte; bu ışınların kar, kum ve su yüzeyinden yansıyabileceği gerçeğidir.

UV A ve UV B

UV Aışınları cilde daha yavaş geçer ve epidermisin derinliklerine girerler hatta dermise nüfuz ederek kolajen ve elastini parçalar ve hiper pigmentasyona neden olurlar. UVA ışınları camı geçebilir ve bu nedenle korunduğunuzu sandığınız zaman bile hasara yol açabilir.

UVB ışınları cildin üst katmanlarını geçerek güneş yanığına, erken yaşlanmaya ve cilt kanserine neden olur. Bu UVB ışınları camdan geçemez. Geleneksel SPF kategorileri sizi bu UVB ışınlarından korur.

Kısaca , UVA cildin derinliğini, UVB cildin yüzeysel tabakasını etkilediğinden, UVA ciltteki tahribatını uzun sürede kırışıklık ve elastikiyet kaybı şeklinde, UVB ışınları ise tahribatını kısa sürede güneş yanığı olarak gösterir.

SPF NEDİR ?

SPF sun protection factor yani güneşten koruma faktörü UV ışınlarını filtre eden ve zararlarını en aza indirenson yüzyılın en önemli buluşudur. Güneşten koruyucu ürünlerin üzerinde bulunan SPF (Güneş Kkoruma Faktörü) numarası, cildi hangi düzeyde koruduğunu ya da güneş altında kızarmaya başlamadan kalınacak süreyi ne ölçüde uzattığını gösterir. Örneğin, SPF koruyucu olmadan güneşte 15 dakikada pembeleşip, kızarıyorsanız, bu süre, SPF 10 ile (10 faktör içeren güneş koruyucu) 150 dakikaya uzayacaktır.

GÜNEŞTEN NASIL KORUNALIM ?

Güneşten korunma kavramı, son 20-30 yılda hayatımıza girmiş bir kavram olup; Güneşten korunmada günlük güneş koruyucu kremlerin kullanılması sabah kahvaltısı yapmak kadar önemlidir. Bu yüzden güneşten korunma konusunda; davranışlar, alışkanlıklara dönüştürülmelidir!

Günesten koruyucu ürün:

Tek veya temel amacı insan cildini UV ısınlarından (ısınları emerek, dagıtarak veya yansıtarak) korumak olan, cilde sürülerek uygulanan; krem, losyon, yag, sprey veya jel formunda herhangi bir kozmetik preparatıdır.

Güneşe maruz kalmadan önce güneşten koruyucu ürün kullanın. Günesten koruyucu ürünler hem UVB hem de UVA ışınlarına karşı koruma sağlamalıdır. Günesten koruyucu ürünlerin etkinligi, ürünün dogru kullanımına baglıdır. Bu yüzden , Günesten koruyucu ürünler, iddia edilen etkinligin ürünün cilt üzerine yeterli miktarda uygulanmasıyla saglanabilir. Örnegin; yetiksin bir insan vücudu için gereken günesten koruyucu ürün miktarı 2 mg/cm2 dir. Bu miktar da yaklasık 36 g’a (6 tam dolu çay kasıgına) esdegerdir. Unutmayın ki, Uygulanması gereken miktarı azaltmak koruma düzeyini önemli ölçüde azaltacaktır. Günesten korunmanın devamlılıgını saglamak için özellikle terledikten, yüzdükten veya havluyla kurulandıktan sonra uygulama islemini tekrarlayın. Ürün seçerken üzerine “water proof” veya ”water resistant” yazanları tercih edin. Uzun süre suda kaldığınızda, terlediğinizde, güneş koruyucu etkisini kaybedecektir. ”water proof” yani suda çıkmama özelliği olanlar terleme ve su ile etkilerini daha fazla sürdürürler.

Son olarak ; Bebekleri ve küçük çocukları dogrudan günes ısınlarına maruz bırakmayın, günesin yogun oldugu ögle saatlerinde (11:00-16:00 saatleri arasında) günese çıkarmamaya özen gösterin. Bebekleri ve küçük çocukları uygun giysiler ve sapka, gözlük gibi koruyucu aksesuarlarla günesten koruyun.

Cildiniz, güneş ışınlarının hassas terazisi olmasın! Cildinizi bilginin gücüyle korumayı ve güneşe çıkmadan önce geniş spektrumlu güneş koruma ürünlerini kullanmayı ihmal etmeyin!

Dr. Ecz. Neslihan Şahin

PAYLAŞIN!