Cildimiz, ömürlük yarenimiz. Dört mevsim, ayrı ilgi ve özeni hak eden değerlimiz. Nasıl her mevsimin gardırobu farklı ise, cildimiz için de mevsimden mevsime değişiklik gösteren bakım çizelgemiz olmalı. Değişen hava şartlarına göre bakımda öncelikler konulmalı ve olmazsa olmazlar belirlenerek cilt bakımının takibi yapılmalı.
Malum, mevsimlerden kış. Havalar oldukça soğuk. Bu nedenle ilk önceliğimiz kuruyan cildi derinlemesine nemlendirmek. Bu görevi layığıyla yerine getirebilecek yegâne dostumuz da ‘Hyaluronik Asit’. Ancak cilde faydaları ve güzellik yolunda kullanım alanları nemlendirme özelliği ile sınırlı sanmayın. Daha genç ve dinamik bir cilt için birçok kullanım alanına sahip olan hyaluronik asit, dermo-kozmetik ve ameliyatsız estetikte de mucizeler yaratıyor.
Gelin, cilt için mükemmel bir aktif olan dostumuza merhaba diyelim ve kendisini tanıyalım. Cilde faydalarıyla paha biçilemez bu aktif vazgeçilmeziniz olacak.
Kimdir Hyaluronik Asit?
Hyaluronik asit(HA), bir diğer adıyla Hyaluronan, dermis dokusunu oluşturan ve cilde dolgunluk veren temel bir ara madde olmakla birlikte tüm yaşayan organizmalarda doğal olarak bulunmaktadır. Aslen kimyasal olarak dallanmamış uzun polisakaritler içeren bir glikozaminoglikan (GAG) ‘dır. Vücudumuzun doğal olarak ürettiği HA, hacminin yüzlerce katına kadar su tutabilir ve bu özelliği ile dermisin hacmini ve esnekliğini arttırmaya yardımcıdır. Ne yazık ki, ilerleyen yaş ile birlikte vücudumuzda bulunan bu değerli madde giderek azalır.
Hyaluronik asit ve cildi nemlendirmedeki rolü
25-30’lu yaşlarla birlikte azalan hyaluronik asit, 40’lı yaşlarda %50’lere kadar düşer. Cildin esnekliğini ve diriliğini sağlayan yapı taşlarının da yıkımı ile birlikte değişime uğrayan cilt, bir de ekstra hava koşulları ile iyice zorlanır ve içeriden/dışarıdan olmak üzere desteğimize ihtiyaç duyar. Genç bir cildin en önemli iki özelliği; Yumuşaklığı ve elastikiyetidir. Bu da direkt olarak cildin nem oranı ile bağlantılıdır. Hyaluronik asit, yüksek su tutma kapasitesi ve cildi nemlendirme özelliği ile cildi içten dışa nemlendirir ve dolayısı ile kırışıklıkları düzgünleştirici bir süreç yaratır.
Hyaluronik asit, Kozmetik ve dermo-kozmetik ilişkisi
Hyaluronik asit cilde sağladığı katkılarıyla birçok dermokozmetik ürününde etken madde olarak yerini almıştır. Ancak bir madde ne kadar değerli olursa olsun işlev için cilde nüfus edebilmesi ve dermise ulaşabilmesi gerekir. Yani HA’in etkileri üründe kullanılan mevcut HA türlerinin moleküler boyutuna bağlı olarak değişir. Neyse ki durmaksızın gelişen teknoloji, son birkaç yılda HA türevlerini, bu dikkate değer molekülün potansiyel uygulamalarını artıracak, moleküler büyüklüğe adapte ederek geliştirmiştir.
Hyaluronik Asit ve Ameliyatsız estetikte kullanım alanları
Işık dolgusu, kırışıklık tedavisinde dolgu maddesi olarak , dudak büyütme, şekillendirme işlemlerinde, sigara çizgileri olarak bilinen barkod çizgilerinde, elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesinde, burun dolgusu (burun kemerine minik bir dokunuş) ve aslında her ne kadar madde madde yazsam da hyaluronik asit ile neredeyse tüm yüz yeniden şekillendirebilecek kadar işlem yapılabilir.
Bir dolgu maddesi olarak Hyaluronik Asit ve avantajları
Hali hazırda insan vücudunda bulunan Hyaluronik Asit, laboratuvar ortamında üretilerek dolgu malzemesi olarak kullanılabilir hale getirilir ve bu hali ile kırışıklık tedavisinde ilk tercih olarak kullanılır. Vücudumuzda doğal olarak bulunduğu için, dışarıdan dolgu maddesi olarak enjekte edildiğinde vücut bunu yabancı bir madde olarak algılamaz ve alerji yapmaz. Çoğu zaman alerji testi bile gerektirmeyen hyaluronik asit bu açıdan diğer dolgu maddelerine kıyasla daha güvenlidir. Ancak ilelebet sizinle kalamaz. Yaklaşık 6-12 ay arası vücutta kalabilen hyaluronik asit sonrasında sindirilir ve etkinliğini kaybeder. Geçici olmakla birlikte oldukça dayanıklı olan bu dolgu maddesi aynı zamanda dolgu konulan yerdeki cilt kalitesini de yeni kollajen üretimini tetikleyerek arttırır.
Hyaluronik Asit vücuda pek çok şekilde fayda sağlar
Enjekte edildiği yere hacim veren, doğal ve güvenli bir madde olan hyaluronik asidin kullanım alanları ve vücuda sağladığı yararlar saymakla bitmez. Estetik görüntüye kattığı destek haricinde ayrıca gözde, eklem içi iyileştirmelerde, eklem ağrılarının tedavisinde ve genital doku desteklenmesinde de etkin ve kullanımı oldukça popülerdir.
HA Enjeksiyonu ile Oral olarak alınan Hyaluronik asit arasındaki paradoks
Yapılan bilimsel çalışmalar Hyaluronik asidin oral formlarının takviye olarak kullanımının sağlıklı bir cilt, eklem ve gözlere direkt olarak katkıda bulunduğunu göstermiştir. Örneğin 2002 yılında yapılan bir çalışmada 2 -4 haftalık ağız yolu ile hap alımında kuru ciltte iyileşmelere, artan nem oranına ve bütünde cilt görünümünde güzelleşme olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Yine de yapılan çalışmalar enjekte edilen hyaluronik asidin etkinliği kadar kesin ya da kapsamlı olarak ortaya konulamamıştır.
Görüldüğü üzere Hyaluronik asit kullanım alanlarının yaygınlığı ve sağladığı görünümü iyileştirici etkileri ile günümüz güzellik sektöründe kalıcı bir yer edinmiştir. Güzelliğe giden yolda keşfedilen bilgiler ise çok önemlidir. Yeni keşiflerde buluşmak üzere, güzelliğiniz daim olsun.