Vazgeçilemeyenler vardır hayatta, olmazsa olmazlar, saçımız mesela. Onlar, beden dilimizin ve kendimizi ifade edişimizin sembolüdür. Ruh halimizin aynaya düşmüş görselidir. Güzelliğimizin bütünleyicisi, kendimize inancımızın katalizörüdür. Dilsizdir ama modumuzu ifşa etmeyi çok iyi bilir. Üstelik tek bize değildir bu görsel şölen, tanıyan tanımayan şahit olur günün bizim için nasıl geçtiğine, saçımızla fark etmeden verdiğimiz mesaj vesilesiyle. O yüzden ben derim ki size; hayat bir sahneyse bırakalım da onlar da versinler rollerinin hakkını ziyadesiyle. Şimdi sıra gereken özeni saça vermekte. Bir göz atalım ne yapabiliriz diye ve görelim hangi ürünler dost ve destekleyici bu süreçte.
Dört adımda sağlıkla ışıldayan saçlar
– Şampuan
– Saç kremi
– Besleyici serum
– Bakım maskesi
Altın kural 1: Doğru şampuan
Öncelikle saçımız da bizlerle birlikte başlıyor haftanın yoğunluğuna, geçen saatlerle birlikte oluşan yağ, kir, kepek ve çevreden bulaşan tozlar, saçımıza olduğu kadar bizlere de ağırlık veriyor. Kirli saç hem kötü kokuyor hem de güzelliğimize gölge düşürüyor.
İşte bu yüzden derinlemesine bir temizliğe ihtiyaç duyuyor. Tüm bunlardan arınmak için de şampuanlara olan ihtiyaç gündeme geliyor.
Burada dikkat edilmesi gereken, saçı ihtiyacı olan şampuanla buluşturmak. Saçınız kuru, yıpranmış, ince telli ya da çok işlem görmüş ise B ve E vitaminlerinden zengin ve nemlendirici özelliği olan bir şampuan kullanmak ayrıca bakım sağlar. Kepek sorununuz varsa, içeriğinde kepekle savaşacak aktiflerin bulunduğu bir şampuanı tercih etmek en akıllıcası olur. Zincpyrithione adı verilen kepeğe karşı savaşan bu ham madde, probleminizi çözmede yararlı olur.
Kısaca temiz, sağlıklı ve ışıldayan saçlar için önce, temizlik ve bakımı bir arada sunan, saçımızın ihtiyaç duyduğu bir şampuanla iş birliğine başlamak.
Altın kural 2: Nemlendiricili kremler
İlk altın kuralımız olan şampuan uygulamasından sonra şimdi sıra saç kreminde. Çünkü saç kremi, saç derinizin kurumasını önleyerek nem dengesini korur. Ayrıca saçın daha canlı ve parlak bir görünüme kavuşmasını sağlar.
Saç kreminin pH’ı 3-5 arasındadır. Yani asit bazlıdır ve yıkama sonrası açılan saç kapaklarını kapatarak nemi hapsetmesini sağlar. Bu yumuşaklıkla, tararken koparak dökülmeleri ve kırılmaları minimuma indirmiş olursunuz.
Yapmanız gereken saçınızı şampuanladıktan sonra saç uçlarınıza uygulamanız ve güzelce durulamanız. Unutmayın ki saç kreminin temel görevi, onarmak ve yumuşatmak. Bu yüzden ona da ihtiyacımız var.
Altın kural 3: Besleyici serum
Saç serumları, içeriğindeki vitamin ve çeşitli besleyici yağlarla saçlar için bulunmaz bir fırsat. Çok fazla ısıya, boyaya veya başka kimyasal işlemlere maruz kalmış saçın kendine gelmesinde yardımcı olur. Temiz veya gün içinde hafif nemlendirilmiş saça istenilen sıklıkla uygulayabileceğiniz bu ürünler, dolgunluk ve hacim verir. Ardında bıraktığı koku da oldukça cezbedicidir. Ayrıca sağlıklı görünüm sağlayan bir ışıltı ve parlaklık verir.
Saçınıza ısıl bir işlem yaptırmayı düşünüyorsanız, temiz ve nemli saçınızın boy ve uçlarına serum uygulamanızda büyük yarar var. Serum, ısının vereceği zararı minimuma indirir. Besleyici bir saç serumu her zaman iyidir.
Altın kural 4: Zengin saç maskesi
Sağlıkla ışıldayan saçın dördüncü altın kuralı, zengin ve besleyici formüle sahip bir maske. Asli görevi, saçı derinlemesine nemlendirmek, parlaklık kazandırmak ve kırıkların oluşumunu önlemek olan maskeler, her banyo sonrası için değil; hafta da
1-2 kez kullanım içindir. Özellikle çok işlem gören ya da çok ince telli olup çabuk karışan saçın bu bakımı yapması gerekir.
Bu uygulamalara dikkat edildiğinde saçın çok daha sağlıklı uzadığına, canlı göründüğüne ve yoğunluğunun artığına şahit olacaksınız.
Özetle, saçınızı tanımanız ve ihtiyacı olan doğru ürünlerle buluşturmanız çok önemli. Mevsimsel geçişlerde ve hatta hormonsal değişimlerde saçınızın ihtiyaçları da değişir. Buna dikkat etmeli ve kontrolü elden bırakmamalısınız.
Güzelliğinizi saçınıza borçlusunuz ve unutmayın ki, güzellik de emek ister. Kendinize hak ettiğiniz emeği vermeniz dileğiyle…