Ana Sayfa | Köşe Yazıları | SİVİLCE VE İZLERİNİN TEDAVİSİ

SİVİLCE VE İZLERİNİN TEDAVİSİ

Sivilce, bir diğer adıyla akne vulgaris, özellikle ergenlik çağında sıkça rastladığımız, cilt görüntüsünde kirlilik yaratan, psikolojik açıdan ve sosyal yaşam üzerinde olumsuz etkileri olan, hepimizin yakından tanıdığı bir cilt problemi. Oluşumunun birçok sebebi olabilir. Ancak bu yazımda asıl bahsetmek istediğim, sonrasında bıraktığı izler ve neler yapılabile- ceği. Çünkü, sivilceler kadar bıraktığı izler de, cildi kusurlu gösteren, özgüven düşüklüğüne sebebiyet veren ve en az sivilceler kadar can sıkıcı bir cilt rahatsızlığı.

Neyse ki, her yeni günle birlikte tedavi seçenekleri çoğalıyor ve giderek en iyi sonuca ulaşabilecek uygulamalar keşfediliyor. Bu nedenle, sivilce ya da sivilce sonrası oluşan izler psikolojik bir problem olmaktan çıkarak, tedavi edilmesi gereken bir cilt hastalığı olarak benliklerimizde yer edinmeli. Nasıl mı? Gelin birlikte inceleyelim.

Nasıl oluşurlar?

Genellikle ergenlik döneminde şiddetli ve iltihaplı sivilce problemi yaşayan bireylerde görülür. Yara yüzeysel olduğu takdirde cilt kendini iz bırakmadan tamir edebilirken, alt derinin (dermis) hasar gördüğü durumlarda, yara daha derin olduğu için iz bırakma ihtimali de yüksek olur. Burada cildin yapısı, esnekliği, sivilcenin ciltte kaldığı süre, sivilcelerin oluşumundan sonra tedavi edilip edilmediği ve elle müdahale edilerek sıkma, patlatma işlemlerinin yapılıp yapılmadığı da büyük önem taşır.

Kaç çeşit skar tipi vardır?

Sivilce izleri (skarlar), maküler ve skar tipi izler olmak üzere temelde ikiye ayrılır ve deride kabarıklık veya çökük oluşumuyla kendini gösterirler. Maküler tipte izler, cildin iyileşme sürecinde, vücudun kollajen miktarını ayarlayamaması sonucu oluşan, genellikle ciltte yumuşak bir kabarıklıkla birlikte, renk değişikliği olarak kendini gösteren izlerdir. Çok daha hızlı tedavi edilebilirler. Açık tenli kişilerde pembe-kırmızı bir görüntü oluştururken, koyu tenlilerde kahverengi izler olarak gözlenir.

Skar tarzı izlerse, cildin alt tabakasının yani dermisin hasar aldığı durumlarda doku kaybıyla oluşan, kendini çukurluklarla belli eden, üç farklı tipe sahip izlerdir. Sivilce ve oluşturduğu yara, sivri uçluysa ‘ice pick’ adı verilen, küçük fakat derin izler oluşur. Bir diğeri ‘boxcar skarlar’ olarak adlandırılan suçiçeği izlerini andıran keskin sınırlı ve yuvarlak izlerdir.

Harabiyetin geniş olduğu ve ciltte dalgalanmalarla kendini belli ettiği durumlardaysa ‘rolling’ tarzı izler oluşur.

Tedavi yöntemleri ve sonrası

Sivilce izlerinden kurtulmak mümkün ve birçok tedavi de mevcut. Burada önemli olan, izlerin yaygınlığı, derinliği, tipi ve kişinin cilt yapısına göre hangi tedavi yönteminin seçileceğinin belirlenmesi. Gerektiği takdirde birkaç yöntem bir arada kullanılabilir.

En popüler tedavi yöntemleri; fraksiyonel lazer, kimyasal ve karbon peeling uygulamaları. Ayrıca medikal ilaçlar ve kozmetik ürün destekleriyle birlikte sivilce izlerine veda edebilirsiniz.

Tedavi sonrası dönem dönem yeni akne oluşumları görülebilir. El ile temas ve sıkma işleminden uzak durun. Aksi takdirde yeni lekelenmelere ya da izlere yol açmış olursunuz. Cildin temizliğine önem verin. Makyajla uyumanın zararları sadece sivilceyle sınırlı olmayacaktır. Bu yüzden mutlaka doğru ürünle cildi makyajdan arındırın.

Dengeli ve yeterli beslenin. Klinik çalışmalar her ne kadar gıdalarla akne arasında doğrudan bir ilişki olmadığını gösterse de, şüpheli besinlerden uzak durun. Ve unutmayın, stres ve üzüntü her rahatsızlığın tetikleyicisidir bu nedenle olabildiğince kendinizi rahat tutmanızda fayda var.

Yapılması ve yapılmaması gerekenler

Bu gibi durumlarda yapılması gereken en temel ve sağlıklı çözüm, sorunun oluşmasını önlemek ve sivilceyi doğru tedaviyle kontrol altında tutmak. Yapılmaması gerekenlerin başındaysa sivilcelerin elle sıkılması gelir. Bu durumda yara daha derinlere inerek iz bırakma ihtimalini artırır. Ayrıca sivilce izlerinde en önemli etken iltihaplanma olduğundan, ellerin yüzle temasından da kaçınılmalıdır.

Dr. Ecz. Neslihan Şahin

PAYLAŞIN!