Ana Sayfa | Köşe Yazıları | Her yaşın bir güzelliği var

Her yaşın bir güzelliği var

Cildimiz bizi belki de en bakımlı ve sağlıklı gösteren giysimizdir. Gerçekten de yaşımızı herkese ilan ettiği gibi, ona ne kadar iyi baktığımız konusunda da bizi kolayca ele verir. Her yaşın cilt bakımı farklıdır, çünkü ihtiyaçlar zamanla değişir.

Geçtiğimiz hafta yayımlanan yazımın ilk bölümünde sizlere cilt bakımının öneminden ve her yaş döngüsünde değişen ihtiyaçlardan bahsetmiştim. Geleceğe yönelik doğru alışkanlıklar edinmeniz gereken 20-30 yaş arası dönemleri anlattığım yazıma devamı ediyorum. Bu hafta da 30-40 arası, 40 ve üzeri, 60 yaş ve üzeri yaşların bakımından söz edeceğim.

Unutmayın, içinde bulunduğumuz yaş ve buna bağlı olarak cildimizin ihtiyaçlarına doğru karşılıklar verebilirsek; işte o zaman erken yaşlılık belirtilerinin önüne geçebilir, dahası her zaman olduğumuz yaştan daha genç gösteren bir cilde kavuşuruz.

İşte cilt bakımıyla ilgili işinize yarayacak ve farkındalık yaratacak
bazı ipuçları…

30-40 yaş arası ideal cilt bakımı nasıl olmalı?

Özel hayatta ilk ‘önemli’ adımlar, iş hayatında ilk başarılar… Hâlâ öğrenme aşamasında ve geleceğinizi harekete geçirmek için iyi şanslar var. Görünümümüzdeki değişiklikler; ilk yaşlanma belirtileri ortaya çıkmaya başlamış ve yaklaşmakta olan tehditlere karşı bilinç artmaktadır. O zaman elimizi çabuk tutuyoruz ve cildimiz için yapılacaklara geçiyoruz.

– Hafif bir ürünle günde iki kez temizleyin.

– Güneşin zararlı ışınlarına karşı UVA/UVB koruyucu içeren bir nemlendirici kullanın.

– Gece, güneş koruyucu içermeyen daha yoğun ve zengin bir krem tercih edin.

– Kırışıklığa karşı kullanacağınız antioksidanlar ve sıkılaştırıcı gibi ürünler ve cildinize uygulayacağınız özel muamele takdir edilecektir.

– Düzenli olarak elleri nemlendirmeyi unutmayın ki, ilerleyen dönemlerde yaşımızı ele vermeyelim.

ÖZETLE: Temizlemeye, nemlendirmeye ve cilt bakımına devam. Sadece daha zengin ve yoğunlaştırılmış ürünler eşliğinde.

40 yaş ve üzeri ideal cilt bakımı nasıl olmalı?

40’lı yaşlardan itibaren cildimizi ne kadar korursak koruyalım, bazı çizgi ve kırışıklıklarla tanışırız. Çünkü hücre metabolizması yavaşlamaya başlar ve bununla birlikte kolajen üretimi de azalır. Dolayısıyla cilt elastikiyetini kaybeder, sarkmalar ortaya çıkar. Bu yüzden nemlendirme ve bariyer güçlendirme açısından zengin ürünlere geçiş yapılmalı. Bu noktada seramidler gibi uyarıcı moleküller olarak bilinen hücre fonksiyonlarını tetikleyen yoğun etkili krem ya da serumlar tercih edilmeli.

Retinol ve özellikle peptidlerin de kolajen üretimini artırmadaki başarısını göz önünde bulundurursak;
40-60 yaş arası cilt bakımı için ideal moleküller olduğunu söyleyebiliriz.

Ayrıca bu yaşlarda cilt kurumaya çok meyillidir. Bu yüzden yapılması gereken en önemli şey, nem oranını mümkün mertebe artırmak ve cildi kurutacak her türlü etken ve üründen uzak durmaktır.

ÖZETLE:
Nem ve hücre metabolizmasını uyarıcı aktiflerle zengin cilt bakımına geçilmesi uygundur.

Altın Çağ: 60 yaş

– 60 yaş ve üzeri neden Altın Çağ olarak adlandırılır?

Kendiniz için zaman ayırmanın, eğlenmenin, arkadaşlarınızla ve büyüyen ailenizle seyahat edip vakit geçirmenin dönemi olduğu için Altın Çağ’dır. Huzur, ruhsal büyüme ve bilgelik; güzelliğin öncelik sırasını aldığı için Altın Çağ’dır. Güzelliğin artık sadece görünüşle ilgili değil, hissetmekle ilgili olduğunun farkına varıldığı için Altın Çağ’dır. Ve cilt bakımı, sizi ve cildinizi iyi hissettirmek, şımartmak, ışıltılı ve genç görünmesine yardımcı olmakla ilgili diye Altın Çağ’dır. ÖZETLE: Her yaşın bir
güzelliği vardır. Gerekli özeni kendinize göstermeniz ve her yaşınızın en güzel çağınız olması dileğiyle… Güzelliğiniz daim olsun.

Dr. Ecz. Neslihan Şahin

PAYLAŞIN!