Sahip olmak ve layık olmak… Kelimelerin büyülü dünyası her zaman etkilemiştir beni. Ayrı ayrı düşünüldüğünde bambaşka anlamlardayken, yan yana gelişleriyle manaları değişen, daha derin ve zengin anlamlara bürünen sözcükler. Öylesine büyülüler ki, anlatmak istediğiniz her alana uyum sağlayabilen bukalemun gibiler. Varoluş amaçlarına bir uygun ahenkle dans ederler.
İşte tam da bu noktada beni düşünmeye sevk etti bu iki güzel sözcük. “Ne kadar layığız sahip olduklarımıza?” dedirtti.
Ve bugünün konusu böyle gelişti.
Yani konumuz; sahip olduklarımız ve onlara ne kadar layık olabildiğimiz.
Kastettiğimse tabii ki cildimiz.
Güzel cilde sahip olabilmek için:
– Düzenli uyuyun: Gündüz kendini dış etkenlerden korumakla yükümlü olan cildimiz, gece uykusu esnasında yerini yenilenmeye ve onarıma bırakır. Bu nedenle uykuyu ihmal etmeyin.
– Dengeli ve yeterli beslenin: Beslenme dendiğinde akla, acıkan karnınızı doyurmak değil, cildin ve vücudun ihtiyacı olan besin
öğelerini yeterli miktarda tüketmek gelmelidir ki; vücut sağlığı korunabilsin. Arzu edilen pürüzsüz, sağlıklı, nemli ve canlı bir cilde
sahip olunabilsin.
– Günde iki kez cildinizi temizleyin: Normal sağlıklı bir ciltte, olması gereken canlı, parlak ve elastik görünümünü sağlamak amacıyla cilt temizliği aksatılmamalı. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez tekrarlanması gereken bu küçük ritüel, cildin ölü tabakasını temizleyerek yenilenmesinde, komedonlardan arınarak sivilce ve siyah nokta oluşumlarını engellenmesinde elzem önem taşır.
– Güneşten korunun: Güneş ışınlarının cilt üzerindeki etkisi, sıcaklık değişimlerine ya da mevsimsel farklılıklara bağlı değildir. Bu nedenle yaz-kış demeden güneş ışınlarından korunmamız gerekir. Çünkü bu ultraviole ışınlar, cilde zarar verir. Bu durum, erken yaşlanma ve kırışıklıklardaki en temel sebeplerden biridir.
– Nemlendirin, daha çok nemlendirin: Esnekliğini ve bütünlüğünü koruyan cildin sırrı nemdir. Cilt nemsiz kaldığında dayanıklılığı azalır ve çok çabuk yıpranır. Böylece ince çizgiler ve kırışıklıklar oluşur. Bu nedenle cildi düzenli aralıklarla nemlendirmeyi unutmayın. Ayrıca, nemlendirici krem kullanımına ek olarak belirli dönemlerde uygulanan nem maskeleri ve yoğun nemlendirici cilt bakımları da cilde müthiş bir rahatlık ve parlaklık kazandıracaktır.
– Bol su tüketin: Gün içinde yeterli su tüketmek, cildin nem oranını dengeleyerek düzgün çalışmasına yardım edeceği gibi; daha canlı gözüken bir cilt için de destekleyici olacaktır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, günde alınması gereken su miktarının hareket kapasitesine ve vücut kütlesine göre değişiklik göstermesidir. Unutmayın, tedavide en büyük belirleyici etken, uygun dozdur. Her şeyin fazlası yarar değil; zarardır.
– Sigaradan uzak durun: Sigara içen kişilerde cildin ihtiyacı olan oksijen, damarların daralması ve kandaki oksijen miktarının azalmasıyla yetersiz kalır. Yeterli oksijeni alamayan cilt, iyi beslenemez. Böylece ciltte kuruma, pullanma ve erken kırışıklıklar oluşmaya başlar. Unutmayın, sigara içerek hem sağlığınızdan hem de güzelliğinizden vazgeçmiş oluyorsunuz. En kısa zamanda bırakmayı deneyin.
– Gülümseyin: Size kendinizi en iyi hissettirecek silahınız, gülüşünüzdür. Bir gülüşünüze karşılık, cildiniz de güzelleşerek size geri gülümseyecektir.
Güzelliğinize layık olabilmek için yedi altın kural:
– İnanın.
– İstikrarlı olun.
– Modunuzu düşürmeyin.
– Gülümsemekten vazgeçmeyin.
– Kendinizi ve sahip olduklarınızı sevin.
– Kendinize ve yapabileceklerinize güvenin.
– Hak ettiklerinizi korumayı, yaşam felsefeniz haline getirin.
Her daim tüm güzelliklere sahip olmanız ve onlara layık kalabilmeniz dileğiyle, güzelliğiniz daim olsun.